Ali Sayat:
Meslektaşlarımız, ithalat/ihracat işlemlerini gönül rahatlığıyla Oda’mızdan yapabilirler

İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Sayat, meslektaşlarının gönül rahatlığıyla, güven içerisinde tüm dış ticaret işlemlerini Oda’dan yaptırabileceklerini söyledi. Sayat, üreticilerin girdi maliyetlerinin yükselmesiyle zor bir süreçten geçtiğini, altındaki kota sıkıntısının da işleri içinden çıkılmaz bir noktaya taşıdığını dile getirdi.

 

 

İKO Yönetimi olarak bugüne kadar hedeflediklerinizi yapabildiniz mi?
Meslektaşlarımıza vaat ettiklerimizin çoğunu yerine getirdik. Biz göreve gelmeden önce piyasanın Oda’ya karşı farklı bir algısı ve bakışı vardı. Öncelikle bu algıyı değiştirdik, sektör İKO’yu sahiplendi. ‘Biz, Birlikte Güçlüyüz’ sloganımızı kısa sürede hayata geçirmeyi de başardık. Sektörün tüm temsil kurumlarıyla Oda’mız çatısı altında bir araya geldik, sorunlarımızı ele aldık. Piyasada ayar ve karat denetimlerini hızlandırdık. Ve bu çalışmaları belli bir takvimle yürütmeye başladık. Kayıt dışılık sorunuyla alakalı adımlar attık ve konuyla ilgili denetimlere çıktık. İlk göreve geldiğimizde İKO’nun üye sayısı 2 bin 500 civarındaydı, bugün 5 bine yakın üyemiz var.

 

Önümüzdeki yıllar için öncelikli gündeminiz ne olacak?
Altın Esaslı Muhasebe, ilk dönemimizde de üzerinde hassasiyetle durduğumuz konuların başında geliyordu.  Başkanımız, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’tan konuyla ilgili söz almıştı. Süreç içerisinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, Altın Muhasebesi konusunda gerekli görüşme ve bilgilendirme defalarca yapıldı. Başkanımız Atayık, bir önceki dönem Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nurettin Nebati ile birçok kez görüştü ve genel seçimler öncesinde Torba Yasa’ya eklenerek Altın Esaslı Muhasebe Sistemi’nin hayata geçeceği bilgisi paylaşıldı. Ancak, maalesef tüm çabalarımıza rağmen Altın Muhasebe ile ilgili beklediğimiz ve istediğimiz düzenleme henüz hayata geçmiş değil. Başkanımız, son olarak konuyu Yeni Hazine Bakan Yardımcısına da aktardı. İnşallah, önümüzdeki süreçte sektörümüzün gelişmesi ve kurumsallaşmasını olumsuz etkileyen Enflasyon Muhasebe Sistemi yerine Altın Esaslı Muhasebe Sistemi’ni getireceğiz.

 

Sektör mensuplarının en çok dile getirdiği ve çözüm beklediği sorunlar nelerdir?
Daha çok ithalat ve ihracat konusunda yaşanan sorunlar dile getiriliyor. Bilindiği gibi Dahilde İşleme Rejimi (DİR), iyi işleyen bir sistemdi. Maalesef, kötüye kullananlar çıktı ve bunun ceremesini tüm sektör çekiyor. Devlet, bu nedenle birçok kısıtlama getirdi. Altında ithalat kotası bunlardan biri… Altındaki dünya ile oluşan fiyat farkı, ihracatçı ve üretici firmalarımızı çok olumsuz etkiliyor. İhracatta üreticinin kar marjı zaten belli, çok düşük. Üzerine gelen fiyat farkını ihracat müşterilerine anlatamıyoruz. Aradaki fiyat makası, üreticilerimizi olumsuz etkiliyor ve meslektaşlarımız sorunun bir an önce çözülmesini bekliyor. Piyasanın ihtiyacı olan altın bizde yok, dışarıdan gelmek zorunda. Gümüşün de has maden ihtiyacının yüzde 80-90’ı ithalatla karşılanıyor. Zaten, işlenmiş gümüş takı ithalatındaki vergi artırıldı.

 

Gümüş maden ithalatındaki vergi oranı nedir?
Aslında, 2022 yılında başlayan bir süreç. Daha önce gümüşte işçilik üzerinden bir vergi ödeniyordu. Alınan bir kararla işlenmiş gümüş ithalatına da vergi geldi. Uzun bir süre, bu oran yüzde 2,5’tu. Biz, gümüş takı sektörü olarak ithalatla gelen ürünlerin yüksek katma değerle ihracatının yapılması nedeniyle bu konuda itirazda bulunduk. Daha sonra ithalattaki vergiyi önce yüzde 12,5, ardından geçtiğimiz yıl da yüzde 30’a çıkardılar. Biz de işlenmek üzere hammaddeyi yurt dışına göndererek yani, Hariçte İşleme Rejimi (HİR) ile süreci yürütmeye çalışıyoruz. Son, 1,5 yıldır en büyük sorunlardan biri de üretim, girdi maliyetlerinin yükselmesidir. İşçilikler aynı; ama maliyetlerimiz yüzde 50 yükseldi.  Biz, yükselen maliyetleri, fiyatlara yansıtamıyoruz. Üreticilerimiz, ciddi oranda sıkıntıda… Atölyecilerimizin bir kısmı işletmelerini kapatmayı düşünüyor. Yükselen maliyetler nedeniyle nitelikli eleman istihdamında büyük sıkıntılar yaşanıyor. Nitelikli elemanlar, istedikleri maaşları alamayınca da işi bırakıp başka sektörlere geçiyor.

 

Yönetimde bir anlamda gümüş takı sektörünü temsil ediyorsunuz. Gümüş takı olarak dünyada iyi bir yerde miyiz?
Gümüş takı sektörü olarak dünyada iyi bir konumdayız. İlk 5’in içerisindeyiz. Ülkemiz jeopolitik konumu nedeniyle 25’e yakın ülkeye 2-2,5 saatlik uçuş mesafesinde yer alması önemli bir avantaj. Ayrıca, ürün çeşitliliğimiz oldukça zengin, yerli üretim ve ithalatı bir araya getirerek iyi stok bulundurabiliyoruz. İhracat rakamları bunu teyit ediyor. Yıllık gümüş takı ihracatımız 100-150 tonun üzerinde.

 

İç piyasa ve ihracat için sektörün yılda kaç ton gümüş takı ihtiyacı var?
Gümüş takı ve gümüş eşya olarak yıllık maden ihtiyacımız yaklaşık 500-600 ton.

 

2023 yılı gümüş takı üreticileri ve toptancıları için nasıl geçti?
Geçtiğimiz yıl beklentilerin altında geçti. Fuar katılımlarında da bunu gördük. Gümüş takının yüzde 80’i ihracata yönelik. İç piyasada ise perakendeciler ve güney sahil piyasası var.

 

Gümüş takı üreticilerinin bugün yaşadığı sorunlar nelerdir?
Gümüş takı üreticileri ve toptancıları olarak geçtiğimiz haftalarda Oda’mızda bir toplantı yaptık. Sektör olarak faaliyet gösterdiğimiz ‘Gümüş Ada’ bölgesi konusunda ciddi bir birliktelik sağladık ve bu toplantıda sorunlarımızı detaylıca ele aldık. Güvenlik konusunda problemler var. Her gün, neredeyse 3-4 münferit olay yaşanıyor. Şu andaki güvenlik sistemimiz olumlu etki yapıyor. Atayık Başkanımız, toplantıda gümüş takı sektörüne Oda’nın da her türlü desteği vereceğini söyledi. İKO bünyesinde Gümüş Takı Komisyonu’nun kurularak sorunların çözümüne katkı sağlanabileceğini açıkladı. Önümüzdeki haftalarda ‘Gümüş Komisyonu’ kurulmuş olacak.

 

Son olarak aktarmak istediğiniz bir konu veya meslektaşlarınıza vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Şu anda Darphane Ayarevi ve İstanbul Kuyumcular Odası Ayarevleri, hem taş genel ithalat ve ihracatlara, hem de maden üzerindeki ayar konularında tek yetkilidir. Ayrıca, ithalat/ihracat analizlerinin yanı sıra taş değerleme işlemlerinizi de önümüzdeki günlerde KUYUMCUKENT’teki Ofisi’mizden de yapabilirsiniz. Bu vesileyle GLT Laboratuvarı Şubesi’ni de Kuyumcukent’te açtık. Dahilde İşleme Rejimi DİR kapsamında yapılan yanlış beyanlar ve kötü niyetli kişi ve kurumlar, sektörü ne yazık ki bu noktaya getirdi. Birileri haksız para kazanacak diye tüm sektör zan altında kaldı. Sonuçta hem millet, hem de devlet olarak herkes kaybetti. Sektör olarak uzun süre bunun ceremesini çekeceğiz. Meslektaşlarımız, dış ticarete konu olan ürünlerini gönül rahatlığıyla Oda’mıza getirebilirler. Biz, bir kurumuz, özel ayarevi değiliz. Biz, raporlarımızda gördüklerimiz dışında bir şey yazamayız. Yanlışları da söyler, düzeltmelerini sağlarız. Yönetim olarak Oda’mızdaki görevimiz bu, sektörün bizi ikinci kez seçmesi bu göreve getirmesinin en büyük nedeni ‘Güven’dir. Piyasanın ve meslektaşlarımızın bize olan güveninden dolayı bu konuda hiçbir zaman yanlış bir karar almadık. Piyasada birçok arkadaşımız dostumuz; var ama bu konuda hiç kimseye taviz veremeyiz. Öyle bir şeyin altına da giremeyiz. O yüzden Oda’nın duruşu ve ilerleyişinde hiçbir sıkıntı yoktur. Tüm yönetim başta Başkanımız olmak üzere bu konuda hemfikiriz. İhracat ve iç piyasa konusunda ayar hassasiyeti ve taşların kalitesi çok önemlidir. Ama, piyasa bugüne kadar bunun tam farkında değildi. Bizi bazı arkadaşlarımız, ‘Ekspertiz ve analiz işlemleri ağır ilerliyor’ diye arıyor. Bilinmeli ki biz olması gerekeni yapıyoruz. Takdir edersiniz ki bir malın ayarına ve kalitesine bakılması bir zaman alır. Bu en az 45 dakikadır, bazen 1,5 saati bulabiliyor.

 

#INSTAGRAM'DA BİZİ TAKİP EDİN