Gücün, dayanıklılığın ve yeniden doğuşun simgesi olan Lotus Çiçeği; bu yönüyle, 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Cetaş markasının yarım asırdır sürdürdüğü öncü tasarım anlayışında, bambaşka bir yenilenmenin de müjdecisidir.

İçerisinde yaşadığımız tabiatı ve onun bizlere sunduğutüm güzellikleri hayranlıkla gözlemleyerek, sürekli ilham arayışında olan Cetaş tasarımcılarının bu keşif arzusu, benzersiz bir tasarımda hayat buldu: Çiçeklerin Prensesi Lotus… Gerek zarif ve estetik formu, gerekse kültürden kültüre değişen derin ve sembolik anlamından dolayı bilhassa kadınların gözdesi olan Lotus çiçeği, göz okşayan bir Cetaş altın mücevherine dönüştü.
Yaradılışın çiçeği olarak anılan lotus, dört elementin dengesini taşır: Toprakla köklenir, suda büyür, hava ve güneş ışığı (ateş) ile göz alıcı yapraklarını açar. Bataklıkta büyümesine karşın, tertemizyapraklarıyla doğadaki ihtişamını koruduğu için saflığın ve arınmanın sembolü olarak kabul edilir.Her akşam yapraklarını suya gömerek, gün ağardığında çiçeklerini açtıklarından dolayılotus çiçekleri aynı zamanda gücün, dayanıklılığın ve yeniden doğuşun simgesidir. Lotus çiçeği bu yönüyle de, 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Cetaş markasının yarım asırdır sürdürdüğü öncü tasarım anlayışında, bambaşka bir yenilenmenin müjdecisidir.
Lotus çiçeği yalnızca duygu dünyamıza zenginlik katan derin anlamıyla değil, aynı zamanda zarif ve şık görünümüyle de alımlı ve feminen kadınları cezbetmeye hazırlanıyor. Mücevherinde farklılık ve anlam arayanları kendine çeken Lotustasarımları, duru beyaz minesinin yanı sıra damla formundaki kırmızı kuvars taşı ile de kadınlara yaşam enerjisi vermeyi amaçlıyor.

#INSTAGRAM'DA BİZİ TAKİP EDİN