Müzisyen kuyumcu: Cankoray Erhan
Kuyumculuğun yanında müzisyen kimliğiyle de öne çıkan Esgold Kuyumculuk firma ortağı Cankoray Erhan’ın yeni çıkardığı “Kaç Aşk Var ki” klipli şarkısı, kısa sürede Youtube da yüzbinlerce kez izlendi, editör listelerine girdi. İlk kasetini 2001 yılında çıkaran Erhan’ın hayali; Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda konser vermek.
Cankoray Bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Amasya’nın Merzifon ilçesinde doğup büyüdüm. İstanbul Altınyıldız Ortaokulu ve Bakırköy Lisesi’nde öğrenim gördüm; ama hep Kapalıçarşı ve üretimle de iç içeydim. Rahmetli babamızın hayatımıza kattığı en büyük hatıralardandır Çarşı kültürü ve ahilik geleneği. Ağabeyim Aykut Erhan Bey ile erken kaybedilen babanın hayallerini geleceğe taşımak için var gücümüzle çalıştık, çabaladık. Allah da Esgold olarak Kapalıçarşı’da 35 yıllık geçmişiyle yurt içi ve dışında etkin bir firma olabilmeyi nasip etti çok şükür.
Müziğe ilginiz nasıl başladı?
Enstrümanla tanışıklığım ilkokul yıllarındaydı. Mucize gibi bir şeydi benim için. İçimde bağlamayla başlayan enstrüman ateşi daha sonrasında gitar, harmonica, piano ve ritim sazlarla daha da hararetlenen duygular profesyonel stüdyolarda ve yine profesyonel müzisyen ve ses mühendisleriyle önce sahnelere, sonra bestelere, daha sonra albümlere dönüştü.
Kuyumculuk mu önce başladı, müzik mi?
İkisi de hep hayatımdaydı. Ancak, iş her zaman öne geçti bizim hayatımızda. Sadece müzisyen olarak kalmak istemezmişim sanırım. Çünkü, Kapalıçarşı, üretim, insana hizmet etmek, hayata, ülkemize ve geleceğe artı bir değer katabiliyor olabilmek muhteşem bir şey. Bu yaşam tercihi benim müzisyenlik hayatıma da inanılmaz artı bir değer katıyor. Çünkü, ikisinde de sanat icra ediyor ve sanatın bütün türleri ve dalları, dolaylı yollardan ya da direk olarak birbirine göbekten bağlı aslında.
Müzik, sizin için bir hobi mi, bir yaşam biçimi mi, bir meslek mi?
Müzik, kendini ifade edebilme şekillerinden birisi. İki dil bilen birisinin ayrı bir dille daha kendisini anlatabilmesi gibi özel bir şey aslında. Müzikal cümle diye bir cümle kurarız biz müzisyenler. Solo bir enstrümanın öne çıktığında ve enstrümanın da başarılı birisini dinlediğimizde ne güzel cümleler kurmuş diyoruz. Aslında, cümle dediğimiz şey sadece sesler.. Hobi asla değil, yaşam biçimi mi sorusuna iç dünyamın bir biçimi denebilir. Meslek mi sorusuna asla değil, demek isterim sebebim var.
Kuyumcu meslektaşlarınıza hobi edinme konusunda tavsiyeleriniz var mı?
Herkesin başını gökyüzüne kaldırıp bakması toprağa, suya, mahlukata dokunması gerekir. Aynada kendine baktığında bir kez daha bir mucizeye tanık olduğunu fark edecek. Var olmanın nasıl muhteşem bir şey olduğuyla alakalı kendinde keşfe çıkmalıdır. “Hobi” kelimesi boş zamanlarında diye başlar. Öyle değil kendine zaman ayırması, farkındalığı önce kendisinden başlatması gerekir. Bence o zaman iş, aile, sosyal yaşam kalitesi de artar.
İlk albümünüzü ne zaman çıkardınız?
2001 yılında “Sonsuz Yol” adıyla kaset olarak basılmıştı. Sonrasında 2014 yılında “Gitmeden Önce” ismiyle bir albüm yayınlandı. Şimdi 2021 de iki single 2022 de “Ömür Dediğin” stüdyo albümüyle buluştuk.
Geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkardığınız son albümünüze ilgi nasıl?
Albüm geri dönüşleri inanılmaz derece iyi. Son yayınladığımız albümümüzün klipli çıkış şarkısı “Kaç Aşk Var ki” son baktığımda 650 bin civarı youtube görüntülemesi aldı ve spotify applemusic ve diğer dijital platformlarda editör listelerine girdi.
Konser vermek istediğiniz özel bir mekan ya da alan var mı?
İstanbul’da en iyi konser platformlarında hatıralarımız oldu; ancak tek bir hayalim kaldı bilmem kısmet olur mu? Orası da Harbiye Açık Hava Tiyatrosu…
Müzikle ilgili kendinize belirlediğiniz bir hedef var mı?
Hedef aslında çok şeffaf. Herhangi birimizin hayatının bir yerinde yaşadığı bir hatırasını benim ses verdiğim bir şarkıyla hatırlaması ya da bu şarkı benim için yazılmış hissini yaşatabilmek. Görev tamamlanmış olur benim için.