Banner-Sterilisa
iko-store
Sektörün aylık altın talebi: 14 ton

Maliye ve Hazine Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, bir ekonomi gazetesine verdiği demeçte şubat ayı itibari ile 12 ton olan aylık kotanın 14 tona çıkarılacağını, ilave 2 ton altının bir tonu ihracatçılara bir tonu ise aracı kuruluşlara tahsis edileceğini açıkladı.

Sayın Bakan, açıklamasının satır aralarında kota ile ilgili şu bilgileri de veriyor.

“Kota uygulamasına devam edilen 17 aylık süreçte, sektördeki gelişmeler ve Bakanlığımıza intikal eden talepler yakından takip edilmiştir. Kota, sektörde yaşanan sorunların çözümüne odaklı ve son derece dinamik bir şekilde uygulanmıştır. 2024 yılında işlenmemiş altın ithalatı miktar bazında bir önceki yıla göre yüzde 53,5 oranında azalmış, ABD Doları olarak da 30 milyar seviyesinden 17 milyar seviyesine gerilemiştir.”

Kuşkusuz Bakan Sayın Şimşek’in açıkladığı aylık 14 tonluk miktar, sadece kuyumculuk ve mücevher sektörüne ayrılacaksa bu durum piyasamızı oldukça rahatlatacaktır. Bu nedenle, Merkez Bankası, Darphane ve altının kullanıldığı diğer alanlar için olan ihtiyacın ayrıca değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

Çünkü, son 30 yılın ithalat rakamlarına bakıldığında sektörümüzün altın ve mücevher üretiminde kullanmak üzere aylık ortalama 14 ton altına ihtiyacı olduğu görülüyor. Bu da sadece kuyumcularımızın yıllık talebinin 160-170 ton civarında olduğu anlamına geliyor.

Bu noktada, dünyanın en çok altın stoklayan bankalardan biri olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve sadece geçen yıl 80 ton, yani 23 milyon 387 bin 188 adet altın üreten Darphane’nin ihtiyacını da not etmekte fayda görüyoruz.

Kuyumcularımızın aylık 14 ton üretimin yanında en az 80-100 tonluk bir kısım da Merkez Bankası rezervlerine eklenen ve sikke/ ziynet üretiminde kullanılan hammaddeye ihtiyaç olduğu açık. Ayrıca, yukarıda saydıklarımıza sağlık ve sanayinin diğer kollarında kullanılan altın da yok.

Hükümetin ihracatçı firmalar, ‘Yetki Belgesi’ olan perakendeciler ve “Kapasite Raporu’ bulunan küçük atölyeci ve üreticilere açılan kota, sektörde olumlu karşılansa da kısıtlamanın sektörde oluşturduğu hasarı henüz tamir etmiş değildir.

Resmi ithalat rakamları sektörde daralmayı açıkça ortaya koyuyor. 2023 yılında 319 ton altın ithalatı yapılırken, 2024 yılında bu rakam, 111 ton (11 aylık) olarak gerçekleşti. 2023 yılı Ağustos ayından beri uygulanan kota kısıtlaması, sektörümüzde geri dönüşü belki yılları alacak ağır hasarlara yol açtı. Dünya ile oluşan ons fiyat farkı nedeniyle kuyumcu firma ve markalarımız, önemli müşteri kayıpları yaşadı. Küresel rekabette çok geride kaldı.

Türk kuyumculuk sektörümüz, kota öncesinde dünyanın ilk 5’inde yer alarak liderliğe oynarken, kotadan oluşan fark nedeniyle müşterilerinin büyük kısmını Orta Doğu, İtalya ve Uzakdoğu ülkelerine kaptırmış durumda. Geliştirdiği model ve koleksiyonlarıyla ülkemizin en yüksek katma değerli ihracatına imza atan sektörümüz, kota engeliyle nedeniyle azalan siparişler yüzünden istihdam ve üretimde de büyük kayıplar yaşadı. 40 bin işletmesiyle 250 bini doğrudan olmak üzere aileleriyle birlikte 1,5 milyon kişiye ekmek kapısı olan sektörümüz, geçen süre içerisinde ne yazık ki hem kalifiyeli çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kaldı, hem de üretim kapasitesini oldukça düşürdü.

Meslektaşlarımız; istihdamda önemli kayıplara yol açan, uluslar arası rekabette ihracatçılarımızı olumsuz etkileyen ve müşteri kayıplarına yol açan kota uygulamasının yakın zamanda kaldırılacağına inanıyoruz.