İhracatçıların yaşadığı sıkıntıların giderilmesi amacıyla Merkez Bankası Başkanı ve Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ile yapılan toplantı
İhracatçıların yaşadığı sıkıntıların giderilmesi amacıyla Merkez Bankası Başkanı ve Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ile yapılan toplantıyla ilgili görüşlerini dile getiren İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı,fuarın hemen öncesinde DİR ve altın ithalatında uygulanan kota konusunda olumlu gelişmeler yaşandığının altını çizdi
Ankara’da önemli bir toplantı gerçekleştirildi, bu toplantıyla ilgili aktarabileceğiniz detaylar nelerdir?Buradan İhracatçılar Birliği Başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Ankara’daki toplantıya katıldık, sektörün birlik içinde olduğunu karşımızdaki muhataplara ifade etmek amacıyla bir araya geldik. Toplantıda İstanbul Ticaret Odası, İhracatçılar Birliği, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Kuyumcu Odası ve sektörün önde gelen büyük ihracatçı firmaları da bulundu. Merkez Bankası Başkanı, ülkemiz için büyük bir şans, son derece donanımlı, bilgili ve samimi bir lider. Maliye Bakan Yardımcımız da toplantıda hazır bulundu ve sektörü çok iyi anladığını düşünüyorum. İhracatın ne kadar önemli olduğunu ve altın ticaretinin cari açığımızı olumsuz etkilemediğini, aksine ihracat yapmanın daha fazla katma değer yarattığını anlattık. Sektörde 250,000 kişinin istihdam edildiğini ve Türkiye’nin altın imalatında önde olduğunu belirttik.
Son dönemdeki düzenlemelere hangi açıdan bakmak gerekiyor? İhracat olumsuz etkilendiği gibi pazar kayıpları da söz konusu mu?
Bugün dünya pazarında bir yerimiz var; ancak bu uzun yılların emeği sonucu oldu. Ancak, son dönemde altın ticareti sınırlamaları ve altın fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle pazar kaybetmeye başladık. Bu konuda endişeliyim. Bir yıl boyunca para kazanmasak olur; ancak kaybedilen pazarı geri getiremeyiz. Bu konuyu anlatırken insanlar kendi çıkarlarından zarar gördüklerini düşünüyorlar; ancak kesinlikle böyle değil. Sektörümüzün en büyük kaygısı, yıllardır kazandığımız pazarı kaybetmemek.Karşımızda çok bilgili ve donanımlı insanlar var, bu konuyu anladılar ve hızlı çözüm üretmeye çalışıyorlar. Özellikle devlet bankaları altın fiyatlarına dair çalışmalara başladı. Özel bankalar da bu sürece katılıyor. Süreç zaman alabilir; çünkü ekonomi yönetimi cari açığın azaltılması ile ilgili kararlar alırken tek tek sektörler bazında bir değerlendirme yapmıyor. Biz bu kararların sektörümüzü ne kadar önemli derecede etkilediğini anlattık, anlatıyoruz. Ancak, bu konularda hızlı çözümler bekliyoruz, özellikle ihracatçılarımız için durum çok ciddi. Söylediğim gibi, kısa vadeli satışlar değil, pazar kayıpları bizi endişelendiriyor. Kısa bir süre önce İtalya’da Vicenzaoro Show’da maalesef istemediğimiz şeyler yaşandı; ihracatçılarımız malum sebeplerle hammaddeye ulaşamayınca kg başına 1.500 – 2.000 USD civarı ek maliyete katlanmak zorunda kalıyor. İhracatçılarımız, bu fiyat farkını bırakın müşterilerinden talep etmeyi, anlatmakta dahi sorun yaşıyorlar.
Altın kotası ve DİR konusunda yeni gelişmeler var mı?
İçinde bulunduğumuz zor dönemde İhracatçılar Birliği Başkanımıza tekrar teşekkür ediyorum. Bir şeyleri başardığımız bir dönemde tekrar düzeltmek için büyük çaba sarf etmek gerçekten büyük bir özveri gerektiriyor.Örneğin; fuarın hemen öncesinde bu konuda yoğun çalışmalar sonuç vermeye başladı. Öncelikle DİR kapsamında taahhüt kapatmaları konusunda karmaşa giderildi. Artık, taahhüt kapatmalarda fatura toplamları esas alınacak, bu da ihracatçılarımızda önemli bir rahatlamaya yol açacak. Ayrıca, bilindiği üzere altın ithalatına kota uygulamasında Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Kuveyt Türk’ün kotası 400 kg. Ancak, birliğin talebiyle Garanti Bankası, Yapı Kredi ve Denizbank da Ekim ayından itibaren sisteme giriyor. Bu bankalar da 1’er ton altın ithalatı yaparak sektörün hammadde ihtiyacının karşılanması noktasında rol alacaklar. Hem DİR kapatmaları konusunda kargaşanın giderilmesi hem de kamu bankalarının yanında özel bankaların da altın ithali yapabilecek olmaları ve kotanın yükseltilmesi, ihracatçılarımızın altın temini noktasında nefes almalarını sağlayacak. Burada şu noktanın altını çizmek gerekiyor; ekonomi yönetimi, cari açığın önüne geçmek için bir takım düzenlemeler yapıyor, ileriye doğru bir adım atıyoruz. Ancak, sonrasında aramızdaki kötü niyetlilerin mevzuattaki açıklardan faydalanıp, konuyu istismar etmeleri sebebiyle Ankara, bütün sektörü zor durumda bırakacak yeni bir karar alabiliyor. Bu şekilde bırakın mevcut avantajlara sahip olmayı, sektör çok zor durumda kalabiliyor. Sektör zor bir dönemden geçiyor, hepimiz aynı gemideyiz, fırsatçılık sektöre zarar veriyor.Getirilen yeni düzenlemeler ve önümüzdeki günlerde bankaların ihracatçıya altın vermeye başlamasıyla hava tamamen değişecek. Ekim fuarına katılan tüm firmalarımıza başarılar diliyorum. Her ne olursa olsun İstanbul fuarı marka bir fuardır, müşterilerimiz merakla yeni koleksiyonları görmeye geleceklerdir. Herkese hayırlı, bereketli işler dilerim.
İstanbul Ticaret Odası olarak deprem sonrasında son derece önemli çalışmalar yaptınız. Depremin ekonomi üzerindeki etkisi nasıl oldu, sizin projelerinizi nasıl etkiledi?
2023 yılı, bazı zorluklarla başladı; ancak bu zorlukların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi, ülkemize büyük bir maddi yük getirdi; ancak bu zorluğun da üstesinden gelmeye başladık. Bu süreçte İTO olarak yeni projeler için ayırdığımız bütçemizin önemli bir bölümünü deprem bölgesinde kullanmak durumunda kaldık. Olması gereken de buydu. Ama tabi bir takım projelerimizin de hayata geçişi bir süreliğine de olsa ertelenmek durumunda kaldı. İstanbul Ticaret Odası olarak, meslek yüksekokullarına destek sağlama konusundaki çabalarımızı sürdürüyoruz. Meslek lisemize 4 yıl boyunca her yıl 600.000’er Türk Lirası tutarında destek öngörüyoruz. Meslek yüksekokullarına destek sağlama projemiz de devam ediyor. İlerleyen yıllarda bu projeyi hayata geçirerek meslek yüksekokullarının donanımlı bir şekilde eğitim vermelerini sağlayacağız. İstanbul Ticaret Odası olarak, sektörümüzün gelişimine ve büyümesine katkı sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Sektörel kurumların birlikte hareket ettiğini gözlemliyoruz. Bu ortaya konan çalışmalara nasıl yansıyor?
Sektörümüzün temsilcileri arasındaki işbirliği ve dayanışma büyük bir avantaj. Kimin ne yaptığı değil, sorunların çözülmesi önemli. Bu dayanışma, sektörümüzün gelişimi için çok önemli bir araç. İstanbul Ticaret Odası olarak, diğer sektörlerle olan ilişkilerimizi ve işbirliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Sorunları çözmek için el birliğiyle çalışıyoruz.